Yeni Yaklaşım Direktifleri kapsamına giren ürünler üzerine CE İşareti koymak, üretici firma açısından bazı yükümlülükler doğurmaktadır. Örneğin, herşeyden önce bu ürünler ile ilgili bir risk analizi yapmak zorundadır. Ürün hangi riskleri barındırmaktadır, insan, hayvan, eşya ve çevre koşulları bakımından taşıdığı risklerin büyüklüğü nedir ya da bu riskleri yasal düzenlemelere uygun olarak düşürmek için hangi çözümleri uygulanabilir?
Bütün bu soruların cevapları yapılacak risk değerlendirme çalışması ile ortaya konmalıdır.Üretici firma ayı zamanda ürünün kullanım amacını açıklayan ve kullanıcı dilinde hazırlanmış bir kullanım kılavuzu temin etmekle yükümlüdür. Keza bu kullanım klavuzu, ürünün montaj, kontrol ve bakım uygulamalarına yönelik talimatları, yasakları ve uyarıları da içermelidir.
Üretici firmaların bir başka temel yükümlülüğü, Avrupa Birliği uygunluk beyanını hazırlamak ve imzalamaktır. Üretici firmalar, ürünün ilgili direktiflere, yasal düzenlemelere ve standartlara uygun olduğunu beyan etmek zorundadır.
Nihayet üretici firmalar, ürün ile ilgili bir teknik dosya hazırlamak ve dosya içine teknik belgeleri koymak zorundadır. Teknik dosyada, yukarıda belirtilen dokümanların yanı sıra, ürünün temel gereksinimleri karşıladığını gösteren tasarım verileri, çizimler, hesaplamalar ve test raporları da bulunmak zorundadır.
Daha yakın bir zamana kadar, Avrupa ülkeleri arasında, ticaret düzenlemelerinde farklılıklar vardı ve ticaret yapanlar için hayat oldukça zor ve maliyetliydi. Her bir ülkenin kendi yasal düzenlemelerine uymak gerektiği için, ürünlerin her zaman yetkili bir kuruluş tarafından onaylanması gerekiyordu. İkinci Dünya Savaşı sonra erdikten sonra, Avrupa ülkeleri, malların serbest ticareti için anlaşmalar yapmaya başladılar. Bunun sonucunda ülkeler arasında yeni ortaklıklar kuruldu. Bu çerçevede 1958 yılında yapılan Roma Antlaşması ile Avrupa Ekonomik Topluluğu (Ortak Pazar) kuruldu. 1985 yılında Yeni Yaklaşım tanıtıldı. 1987 yılında ise ürünler için ilk kez CE İşareti kullanılmaya başlandı. 1992 yılında Avrupa Ekonomik Bölgesi belirlendi. 1993 yılında yapılan Maastricht Antlaşması ile Avrupa Birliği kurulmuş oldu. 1995 yılında yeni makinalar için zorunlu olan makina direktifi ve 1997 yılında iş ekipmanının güvenli kullanımı için direktif yayınlandı. 2008 yılında ürün pazarlaması için yeni yasal çerçeve oluşturuldu. 2009 yılında ise Avrupa Birliği’nin hem politika hem de karar alma süreçlerinde radikal bir reform yapıldı.
Görüldüğü gibi CE Belgesi uygulamasında birbirini izleyen adımlar, bugün gelinen noktada, kozmetik, ilaç, gıda ve kimyasalların dışında birçok ürünün Avrupa Birliği sınırları içinde serbest dolaşımı sağlanmış ve üretici firmalara, yukarıda açıklandığı gibi bir takım yükümlülükler getirilmiştir.
Ülkemiz her ne kadar Avrupa Birliği üyesi veya Avrupa Ekonomik Bölgesi üyesi olmasa da, söz konusu Yeni Yaklaşım Direktifleri’ni kendi iç hukukuna uyarlamıştır ve CE işaretleme uygulamasına katılmıştır.
Aslında ülkemizde genelde kabul edilen ama yanlış bilinen bir olgu bulunmaktadır. CE Belgesi, sadece Avrupa Birliği ülkelerine gönderilecek ürünler için zorunluymuş gibi görülmektedir, ama gerçekte CE İşareti ülkemizde, ilgili yasal düzenlemeler kapsamına giren tüm ürünler için yasal bir zorunluluktur.
CE işaretleme süreci ana hatları ile iki şekilde işlemektedir. Bir kısım ürünler için üretici firmanın uygunluk beyanı vermesi ve ürün üzerine CE işareti koyması yeterlidir. Bir kısım ürünler onaylanmış kuruluş gerektirmektedir. Risk düzeyi yüksek ürün grupları için mutlaka bir onaylanmış kuruluşa gitmek gerekmektedir.
Kuruluşumuz belgelendirme hizmetleri kapsamında CE Belgesi hizmetleri de vermektedir. Bu hizmetler sayesinde işletmeler, güvenli, hızlı ve kesintisiz bir şekilde, daha etkin, yüksek performanslı ve kaliteli üretim yapmaktadır.
Belgelendirme hizmetleri kapsamında verilen CE Belgesi hizmetleri, bu yönde kuruluşumuz tarafından verilen hizmetlerden sadece bir tanesidir. Bunun dışında daha başka birçok farklı belgelendirme hizmetleri de verilmektedir.
1.adım
2.adım
3.adım
4.adım
5.adım
6.adım